Feryal Öney’le konuştuk…
okuma süresi 3 dakikaKardeş Türküler’in solisti olarak tanıdığımız, solo albümlerini de çok sevdiğimiz Feryal Öney’le iki arada bir derede telefon söyleşisi yaptık. Sağ olsun bizi kırmadı, sorularımızı zarafetiyle yanıtladı.
Merhaba, Feryal Öney’le mi görüşüyoruz?
Buyrun benim… (Arkada çocuk sesleri var)
Şu an neredesiniz? Neler yapıyorsunuz?
Şu an prova öncesinde dinlenmekteyim, bir kafe’de çay içiyorum. Gündelik işlerimi hallettikten sonra prova için geldim ve gazete vesaire okumak için soluklanayım dedim. Ses geliyorsa, ondan (böylece seslerin kaynağını anlamış olduk).
20. yıl konserlerinin provası mı yoksa?
Evet, Kardeş Türküler bu sene 20 yaşına girdi. Seneyi yılbaşı konserleriyle açtık. Geçmişte konuk olduğumuz ama performans yapmadığımız kanallarda yılbaşına girdik. Barış için sesimizi orada yükseltelim istedik, hem “yeni yıla nasıl girersen öyle olur” diye temenni ederek. Yıllardır herkes barıştan söz ediyor ama bir türlü yaklaşamıyoruz. Bu senenin barışın senesi olmasını isteyerek, yeni yıla şarkılarımızı, türkülerimizi söyleyerek girdik.
20. yıl kapsamında başka neler yapacaksınız?
Sene boyunca sanatçı dostlarımızla, sesini kendimize yakın bulduğumuz dostlarımızla konserler yapacağız. Açıkhava’da her sene yaptığımızı, senenin tamamına yayarak yapmayı düşünüyoruz. Barıştan yana olan, sesini barıştan yana yükselten dostlarımız olacak yanımızda. İlk konser Maslak’ta Yavuz Bingöl’le olacak. Aynur’la, Mikail Aslan’la, Fuat Saka’yla da görüşüyoruz. Daha başka isimler de katılacak konserlerimize.
Bir de “Çocuk H’aklı” dediğimiz üzere, çocuklarla projemiz var. Bir atölye çalışması kapsamında, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde çalışmalar düzenleyecek ve sonunda da bir konser düzenleyeceğiz. Bu projede ortaklaştığımız bazı topluluklar, sivil inisiyatifler de var. Çocuklarla kardeşlik türküleri söyleyeceğiz.
Bir de televizyon programı yapmak düşüncemiz var. Daha önce biz televizyonda az göründük, bunda özel bir çaba yoktu. Kendimizi çekmiş değildik. Sadece kendimizi doğru ifade etmeyi bekliyorduk. Bu sene birkaç televizyonla görüşüyoruz, performans programı yapacağımız şekilde anlaşmaya gidip, televizyonda da olacağız.
Rakıyla başınız hoş mudur?
Çok açık söyleyeyim mi? Gençliğim boyunca şarap sevdiğimi düşündüm. Rakıyı hep severdim, muhabbet ortamını severdim ama kendime çok yakın bulmazdım, ağır gelirdi. Şimdi, yaş kemale erince midir nedir artık, rakıyı çok sevdiğimi fark ettim. Daha geçenlerde bir toplulukla, dost olabileceğimi hissettiğim bir toplulukla beraberdim. Onlar da rakıcı çıktılar ve bir daha anladım ki harbiden rakı muhabbetin, bu toprakların içkisiymiş. Ayda yılda bir muhabbet ortamında rakıyı artık daha çok arıyorum doğrusu.
Bir de asıl soru (kıskançlık içerir): Neşet Ertaş’la rakı içtiniz mi hiç?
Ah ne yazık ki mümkün olamadı. Hem nasıl olsun? Büyük abimiz, ustamız olduğu için karşısında titriyorduk. Birlikte türkü söylemek kısmet oldu ama rakı içmek kısmet olmadı. Çok isterdim oysa ki.
Bir şey diyeyim mi? Sonradan böyle bir sofra rüyama da girdi. Rakı var mıydı emin değilim ama bir muhabbet ortamında uzun uzun konuştuk, yemek yedik rüyamda.
Çok teşekkür ederiz Feryal Hanım. Eksik olmayın.
Ben teşekkür ederim büyükkeyif.