Zezine’yle bir telefon görüşmesi
okuma süresi 2 dakika
Filini, içinde yazılanları, tasarımını, Ankara’sını, fotoğraflarını çok sevdiğimiz zezine.net’le hızlı bir telefon bağlantısı yaptık. Yeni sayısının eli kulağındaymış, sevindik.
Kiminle görüşüyoruz?
Esra ben. Esra Can.
Zezine, bir cümleyle nedir?
Bir merak dergisidir. Elektronik dergidir, e-mecmuadır (iki cümle oldu, idare edin).
Anlamı ne peki?
“Zine”, malum “magazin”den. “Ze” ise, 70’lerde Avrupalı feminist edebiyatçıların kişi zamiri olarak önerdikleri şey. O yüzden de “zezine”. Elektronik dergi, e-mecmua.
Basılı olacak mı?
Hayır.
Neden?
Şimdilik bu mecranın avantajlarını kullanıyoruz.
Avantajları neler peki mecranın?
Bizi matbaa masrafından ve dağıtım sıkıntılarından kurtarıyor. Görsel/dijital malzemeyi istediğimize daha yakın kullanabiliyoruz. Anlık güncelleme yapabiliyoruz. Daha direkt ve etkili buluyoruz e-mecmua olmayı. Ama bu demek değil ki matbaaya saygımız yok. Matbu şeyler de daima başımız üzerinedir, biz elektronik olmayı tercih ediyoruz.
Fotoğrafları kim çekiyor?
Daha çok ben çekiyorum.
Zezine’nin periyodu ne peki?
3 ayda bir. Ama bu ara bir gecikme yaşadık.
Neden gecikti?
İki kişiyiz, ikimizin de hayat gailesi var. Akademinin yeterliliği gibi işlerle boğuştuk. Biraz kişisel meselelerimizden ötürü gecikmiş oldu.
Zezine rakı sever mi?
Çok sever hem de.
Zezine’nin memleketi Ankara’da, rakı için en çok nereyi sever peki Zezine?
Birkaç yer var ama kimse bilmesin diye söylemek istemiyoruz. En az üç tane çok şahane yer var. Orada usul usul demleniyoruz.
Afiyet olsun ve çok teşekkürler.
Biz teşekkür ederiz büyükkeyif!
