13 Şubat Kötü Tarih – “Gecenin soğuk caddelerinde”
okuma süresi 2 dakika
1564’te biri gelmiş mavi gezegenimize. Adı Galileo Galilei imiş. Bu İtalyan abimiz, dünyanın o zamana kadarki birçok yerleşik düşüncesini yerle bir edecek “düşünsel” fikir öne sürmüş. Eline silah almamış, kimseyi vurmamış, mukavemet etmemiş, hırsızlık yapmamış ama yargılanmış. Yargılanmakla kalmamış, ömür boyu hapse mahkûm edilmiş. 1642’de buralardan göçen ve dünyaya “yuvarlak” deme cesareti gösteren Galilei’yi engizisyon mahkemesi 1633’te bugün yargılamaya başlamış. “dünya dönüyor sen ne dersen de” diye terennüm ederek abimizin aziz hatırasına içelim. Saçmalıklara üzülelim.
1960’ta bugün birçok şehrini uzaktan uzaktan sevdiğimiz, yazarına şairine hayran olduğumuz, müzisyenini bayılarak dinlediğimiz Fransa isim memleket, itirazlara rağmen Büyük Sahra’da atom bombası patlatmış. Ne gibi bir şey bekliyorlardı bundan, kim bilir. İtiraz eden ülkelerin içinde Birleşik Amerika var. Birleşmiş Milletler de mani olmaya çalışmış ama ne fayda. Bomba olmayınca olmuyor mu yani?
1963’te bugün çok saçma bir şey uygulanmış Ankara’da. Valilik, hangi akla hizmetse taksilerde plak çalınmasını yasaklamış. Taksilerden plakların sökülme işlemini nasıl yaptılar bilmiyoruz ama müziksiz bir hayata sebep olan herkesin karşısında olduğumuzu bildireceğiz daima. Ehlikeyifliğin şanındandır müzik.
1974’te bugün Sovyet Rusya, Nobel ödüllü bir yazarını, bir kitabı nedeniyle sürgüne göndermiş. Ne saçma. Bahsi geçen yazar Aleksandr Soljenitsin, kitap ise Gulag Takım Adaları. Türkçede daha çok Ivan Denisoviç’in Bir Günü isimli kitabıyla bilinen Soljenitsin’in kitabının adı çağrışımıyla Beirut dinliyoruz. Zach biraderimiz söylüyor: “Gulag Orkestar”
Ve bir ölüm. Çok sevdiğimiz kadın şairlerden, sürekli ilham veren Fars şair Füruğ Ferruhzad 1967’de buralardan göçmüş. “Gecenin soğuk caddelerinde”nin şairi Füruğ’u, Fairuz isimli o çok müthiş kadının olağanüstü sesiyle birlikte üzülüyoruz. Bir kadeh daha madem.
