Mehmet Erte’yi, Mehmet Erte’yle birlikte aradık

Mehmet Erte ile görüşecektim?

Birlikte arayalım.

Hah, abi sen misin, sesini alamadım bir an, nasılsın?

Böyle sorulduğunda “yuvarlanıp gitmiyorum” diyorum genellikle, biliyorsun.

Şimdi başka bir şey mi diyeceksin?

Yok. Nasıl olduğuma dair samimi bir şey diyemeyeceğimi anladığımda entel dantel kıvırıyorum işte.

buyukkeyif.com için seninle kısa bir söyleşi yapmak istiyorum telefonda.

Konuşmayı kaydediyor musun?

Evet.

“Kayıt cihazı çalışınca ulumak istedim,” diye başlayan bir öyküm var…

Sonu fena onun. Ehlikeyfe seslendiğimiz için oraya girmeyelim.

Valla ben hiç kimseye seslenmiyorum. O öyküde bir çıkış bulmam gerekiyordu ve sonunda malûm yerden fırladım. Rabelais’nin karakterleri de osurarak sağlıklı olduklarını, yaşadıklarını gösterirler.

Şimdiye dek sorulmadığını gördüğümden mesleğinle ilgili bir şey sormak istiyorum sana. Editörlük ne ifade ediyor senin için?

Gemilerde kola sattım, garsonluk yaptım, su istasyonunda çalıştım, vesaire. Askerliği geciktirmek için üniversiteye girdim, af sınavlarıyla falan bitirdim. Seçim hakkım var mıydı emin değilim ama başka çıkışım olmadığından yayıncılık alanında çalışmaya başladığımı düşünmedim hiçbir zaman.

Şiirden öyküye, öyküden romana geçtiğini söyleyip seni eleştirenler oluyor mu?

Duymadım. Birinden diğerine geçtiğim de doğru değil. Biri hem şiir yazıp hem borsada oynayınca yadırganmıyor da, şiirin yanı sıra öykü yazınca mı yadırganıyor?

Epey çalışkan bir insansın, bunun hikmeti nedir?

Dertlerim ve dertlerimden kaynaklanan mecburiyetlerim var.

Dert dedin de, rakı ne işe yarar?

Geceyi gündüzden ayırmaya…

About The Author