3 Şubat Kötü Tarih: Yeni Zelanda, para denen şey, alevler…
okuma süresi 2 dakikaKeşfine bir lafımız yok ama devlet olduktan sonra yaptıkları pek hayırhah değil. Amerika’dan bahsediyorum elbette: 1690’da bugün, Amerika’da ilk kâğıt para kullanılmış. Paranın mitolojisi belli lakin kâğıt para diye de bir şey var. Bütün küfür Lidyalılara değil, dikkat.
Dünyada gün başına bir doğal felaket de düşüyor. 1931’de Yeni Zelanda’da gerçekleşen deprem sonucu 258 kişi hayatını kaybetmiş. Istihzasız bir “cennet vatan” olan Yeni Zelanda’nın başına dönem dönem böyle doğal felaketler gelmiş. Onlar için edeceğimiz dua, “insan eliyle felaket”ten uzak olmalarıdır. Bir gün yolumuz düşse, ayrıca şahane olur tabii.
Bizim buralarda da, 1957 yılında bir kaza olmuş ne yazık ki. Izmir açıklarında, bir Amerikan gemisiyle “İzmir” adlı bir yolcu gemisinin çarpışması sonucu, dördü yolcu beş kişi hayatını kaybetmiş. Bahsi geçen ülkeye daha ne diyelim? Izmir’i ve Kordon’u çok sevelim ama, mesela.
2002 yılında bu defa felaket gene buralara uğruyor. Afyon’da, merkez üssü Sultandağı olan 6 şiddetinde bir deprem olmuş. 43 kişi hayatını kaybetmiş, 318 kişi de yaralanmış. Halen hafızamızda olan bir afet bu; Afyon’un adı değişmiş miydi ki o zamanlar? “Hep Başbakan” Demirel’in, -bak gene anacağım- Amerika’ya verdiği cevap da halen akıllarda. ABD afyon bitkisinin ekimi konusunda dayılanınca Demirel “Adı Afyon olan il var burada,” diyor. Bize bir belgeselden anlattığı bu, günahı onun boynuna.
Ve en yakın kaza: 2011’de, Ankara Ostim’de iki ayrı fabrikada büyük yangınlar çıktı. Neyse ki can kaybı yaşanmayan kazanın, en azından yangın sebebi belirlenebildi. Malum, sebepsiz yangınlar memleketiyiz epeydir. “Ne giysek alev”.