Naim Dilmener: “Şebnem Ferah olmasaydı, bir yanımız hep eksik kalırdı”
okuma süresi 2 dakikaŞebnem Ferah’ı çok sevdiğinizi biliyoruz. Ne yaptı Şebnem Ferah memleketin müzik tarihinde?
Çok fazla şey; sayılamayacak kadar çok fazla şey. Memleketin görüp görebileceği en tutarlı/en ayrıksı müzisyen ve yorumculardan. Hem çok iyi şarkılar yazdı, hem de çok iyi çal(dır)dı ve söyledi. Kendisini hep dinleyicisine karşı sorumlu hissetti ki bu bizde pek ender rastlanır bir özelliktir.
Çok küçük bir “top 5” istesek hangilerini sayarsınız?
1- Bu Aşk Fazla Sana (Bu şarkı için ölünebilir de)
2- Mayın Tarlası (Herkes arkamızdan bağırmış ama biz duymamış ve uçmuşuz)
3- Sigara (Kibritin hiç yanmayan ucunda kalmayı becermişlere edilmiş en sakin küfür)
4- Sil Baştan (Her dinleyişte insana, her şeyi yıkmaya ve yeni baştan kurmaya güç verebilen bir şarkı)
5- Can Kırıkları (Vücuda batmış cam kırıkları hafif kalır yanında; deli gibi etkiliyor)
Kadın vokallerin içinde nasıl ayırıyorsunuz Şebnem Ferah’ı? Sözleriyle şarkıları arasında parçalanmaz bir bütünlük var mı?
Olmaz mı, tam bir bütün. Şifa dağıtan isimlerden biri (diğerleri Umay Umay, Nazan Öncel, Sezen Aksu, Selda ve İlkay Akkaya) kabul ederim onu. İnsana iyi gelenlerden, hatta iyileştirebilenlerdendir.
Hiç Şebnem Ferah dinlememiş birine nasıl tarif edersiniz onu?
“Öyle biri ki” derdim, “kendinizi, sorgusuz/sualsiz onun kollarına bırakabilirsiniz.”
Bugün doğum günü. Ne dersiniz doğum günü için?
İyi ki doğdu, iyi ki var. Olmasaydı, bir yanımız hep eksik kalırdı; tam olarak ne olduğunu bilmediğimiz ama hissettiğimiz bir yanımız.