Günün bilgisi: Maksim Gazinosu
okuma süresi 3 dakikaİstanbul Taksim’de Beyaz Rusların gece hayatına hükmettiği 1920’lerde “Maxim” adıyla açılıp inişli çıkışlı dönemlerden sonra 1960’larda yeniden tırmanışa geçerek popüler kültür tarihinde iz bırakan ünlü gazino; aynı adlı gazinolar zinciri. İlk sahibi Frederick Thomas, Çarlık Rusya’sında Moskova’da
bar işletmiş, 1917 Ekim Devrimi’nden sonra Rus karısıyla birlikte İstanbul’a kaçmış Amerikalı bir siyahtı. Thomas, ilk lokalini Şişli’deki La Paix hastanesinin yanındaki Stella bahçesinde açtı. İstanbul’un ilk dansing’i olan bu mekânda alımlı Beyaz Rus kızlarıyla fokstrot, shimmy, çarliston dansları yapılır, –habeş orkestrası tabir edilen– en iyi siyah caz orkestraları burada çalardı. Lokal ünlenince efsanevi Taksim Sineması’nın [sonraları Devlet Tiyatroları’nın Taksim Sahnesi] bitişiğindeki yerine taşınıp devasa “Maxim” tabelasını astı, ama daha çok “Maksim” olarak anıldı.
Burhan Arpad özellikle Ramona adlı Fransızca bir şarkının, Maksim’i her gece alkıştan inlettiğini kayıt düşer. Nâzım Hikmet 1930’da kaleme aldığı Bir Şehir Rehberi şiirinde o günleri şöyle tasvir eder:
“Çalsın Maksimbarın cazbant kolu
çal bre kara köpoğlu
anlatayım Konstantinoplu:
Yüzük, bilezik, gerdanlık, küpe
muslin, krepdöşin, tül, ipek
– Şu herif de karıma sersemce kur yapıyor pek!”
Thomas’ın lükse ve kadınlara olan düşkünlüğü beş sene içinde hem kendisinin hem de
Maksim’in sonunu getirir. Rus aktris ve konsomatrisler Montmartre’ın gece kulüplerinde
çalışmak üzere Paris’e iltica eder. Mekân 1928’de aynı yerde “Yeni Maksim” (New Maxim)
adıyla ama bir bar olarak tekrar hizmete girer, ama eski canlılığına kavuşamaz. 50’li yıllara
gelindiğinde Maksim Bar, karanlık denecek kadar loş, bakımsız, kasvetli ve genellikle tenha
bir batakhane görünümü almıştır. Sonunda yıldızı henüz parlamış olan Fahrettin Aslan, ona “Gazinolar Kralı” unvanını kazandıracak olan Maksim’i yeniden canlandırma fikriyle çıkagelir. 1959’da tarihi Maksim Bar’a ortak giren Fahrettin Aslan bir yıl sonra mekânın tek sahibi olur. 1961’de ise tepeden tırnağa yenilediği Maksim Gazinosu’nu hizmete açar.
1960’ların ikinci yarısına gelindiğinde Maksim, Türkiye’deki eğlence dünyasının vitrini olmuştu. Öyle ki, Türkiye Güzellik Yarışması bile artık her yıl Maksim’de yapılmaya başlanmıştı. 1967’de yapılan yarışmada assolist Gönül Yazar’ın dışında Ajda Pekkan, Cem Karaca ve Apaşlar ve Durul Gence Beşlisi sahne alırken sunucu Halit Kıvanç’tı. Ayrıca Orhan Boran ve Altan Erbulak şovlarıyla geceye renk katıyordu.
Maksim Gazinosu’nun başarısı Aslan’ın Caddebostan, Taşlık ve Bebek’te açtığı şubelerle devam etti. Merkez konumundaki Taksim ise artık “Büyük Maksim” adıyla anılacaktı. Bu gazinolarda Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Bülent Ersoy, Sezen Aksu, Emel Sayın, Behiye Aksoy, İbrahim Tatlıses, Esengül, Gökben, Seçil Heper, Ahmet Özhan gibi birçok ses sanatçısı sahne aldı. 70’lerin sonunda gazino kültürünün inişe geçmesine rağmen Maksim gazinoları 12 Eylül darbesinin damgasını vurduğu 80’lerin popüler mekânları olmaya devam etti.
1993’te büyük bir eğlence kompleksi olarak yeniden düzenlenen Büyük Maksim hiçbir zaman eski şaşaalı günlerine dönemedi. 2000’lerde Maksim’lerin hepsi art arda kapandı.
Rakı Ansiklopedisi‘nden alınmıştır.
Fotoğrafta Yılmaz Güney, Selçuk Ural ve Berker İnanoğlu’nun dostlarıyla eğlendiğini görüyoruz. (Ses dergisi, 4 Ocak 1969)