Neşeli Zombi
okuma süresi 2 dakikaBu benim ilk yazım. Düşünürken, yazacağım yere de uygun olur diye içki keyfinden bahsetmeye karar verdim. İçkide keyif vardır.
Alkolle yıllardır seviyesiz bir ilişkim oldu. Bir yandan arkadaşlarım için masaların hep aranan adamı oldum. Özellikle de rakı masalarının. Sebepsiz değil, masalarda yaptığım “stand-up” tadında muhabbetleri profesyonel işe çevirsem bambaşka bir kariyerim olurdu belki. Oradaki rakip de çok büyük gerçi, Cem Yılmaz olmak kolay mı?
Sonra günlerden bir gün, aniden vazgeçtim içkiden. Anidendi ama öylesine alınmış bir karar değildi. Sabahları “akşamdan kalma” hali beni çok yormaya başlamıştı. Hatta nefret etmeme sebep olmuştu diyebilirim. Bu kararda “Biraz da ayık kafayla gezeyim geceleri” de etkili oldu. Ama demez olaydım! İçmemek ne büyük derttir a dostlar. İçenleri çekemez oldum, hepsi çok yılış yapış göründü gözüme, sanki bir Zombi filminde biletsiz izleyiciydim. Ve birazdan beynim, rakılarına meze olacaktı. Nereden baksan dehşet atmosferi. Sürekli ıslak ıslak öpmeler, neşelenmeler, yüksek sesli muhabbetler. Onlara göre, o neşeli adam Atilla gitmiş, saçları arkadan bukleli Fransız mürebbiye gelmişti. Belli ki haklıydılar.
Arkadaşlarım “İçmiyorsan görüşmeyelim, biz bu yeni adamı sevmedik” dediler. Bir şey diyeyim mi? Sevgilim bile beni terk etti yahu. Komşularım yüzüme bakmaz, kapım çalınmaz oldu. Mahalle baskısı başka bir şeydi sanırım ama benim yaşadığım da buydu. Müthiş bir mahalle baskısı. Komşular, bizim ev ve öteki evler bir mahalle değil mi işte?
O büyük karar anında düşündüm: Ya içmeye başlayacak ve yeniden o aranan adam olacaktım. Ya da ayık ama yalnız kalacaktım. Gerçekten anladım, içmeden içenin derdi çekilmiyormuş.
Çıkardığım ders budur.
Veeee… Artık haftasonları yine arkadaşlarımla içiyorum. Eskisi gibi neşeli bir Zombi’yim. Birkaç kadehten sonra ıslak ıslak öpüyorum onları, yılışıyorum, eğleniyorum… Sabahları yine o çirkin baş ağrısıyla uyanıyorum ve inceden lanet ediyorum ama değer be. Vallahi değer! Değmez mi hiç?
Siz siz olun, kararında için ama.
Hadi sağlığınıza!