En “alkollü” dizi karakterleri

Alkol bütün kötülüklerin anası falan değil, önce orada bi’ anlaşalım. ‘Kötülük’ dediğimiz şey, herhangi bir ‘ana’ya ihtiyaç duymadan doğada kendi halinde, çoğunlukla insan vasıtasıyla dolaşıyor zaten. Kötülüğe kılıf bulmaya gerek yok. Televizyon dizilerinde de, gerçek hayatta olduğu gibi, bol bol alkollü karakter mevcut doğal olarak. Kimisi eğlenceli, kimisi dramatik, kimisi “olmaz olsun böyle içmek” dedirten bir sürü içkici dizi karakteri girdi hayatımıza televizyon vasıtasıyla. İşte alkolü kötülemeden, alkolizmi yüceltmeden, kendi halinde bir “en alkollü dizi karakterleri” derlemesi:

1- BEHZAT Ç. / Behzat Ç.

Yakınlardan başlayalım dedim, “bir Ankara polisiyesi”nden. Biliyorsunuz Behzat Ç.’yi dizi olarak alkolden ayrı düşünmek imkansız. (Zaten biliyorsunuz bu alkol meselesi yüzünden uyarılar almışlığı, başının belaya girmişliği de var.) Dizide hemen hemen herkes içiyor, Neşet Ertaş’lı şahane rakı sofraları, evde yahut arabada şişe şişe tüketilen biralar, mesai saatlerinde kupada içilen votkalar, freeshoptan gelen afili alkoller… Sadece içilmiyor, bol bol sarhoş da olunuyor Behzat Ç.’de tabii doğal olarak. Bana kalırsa dizinin en güzel sahneleri de genelde alkol eşliğinde yaşananlarla geliyor. (Harun’un “Seviyorum merkez”ini, Savcı Esra’nın şarap eşliğinde Behzat’a kalbini açmasını, Akbaba’nın evindeki rakılı toplantıda herkesin sırlarının ortaya dökülmesini hatırlayalım.) Dizide tüm baş karakterler içiyor içmesine ama esas Behzat içiyor, en çok Behzat içiyor. Evde bira, meyhanede rakı, işte votka içiyor Behzat Başkomiser; sürekli içiyor, içmezse rahat etmiyor. Muhtemelen Türkiye dizi tarihinde daha önce rastlamadığımız ve muhtemelen bir süre daha da rastlayamayacağımız miktarlarda içiyor Behzat. Ama pek sarhoş olmuyor, hep bir sersemlik var üzerinde ama o da alkolden mi, Behzatlıktan mı, polislikten mi bilinmez.

2- JAMES “JIMMY” MCNULTY & BUNK MORELAND / The Wire

Televizyon tarihinin muhtemelen en gerçekçi polisiye hikâyesi olan The Wire izleyenler bilirler, Jimmy McNulty Baltimore’un en ayyaş polislerinden biridir. Ne zaman bir davada canını sıkan bir şeyler olsa, ki bu sık sık olur, kendini içkiye verir. Baltimore polisinin en zeki adamlarından biri olsa da, ne işinde ne de özel hayatında “huzur” denilebilecek en ufak bir şey yoktur zaten. Bu yüzden habire çapkınlık yapar, sarhoş olur, kendini kaybeder. The Wire’daki tek içkici karakter de McNulty değil elbette, en az onun kadar alkolik (ama ondan daha sevimli) cinayet dedektifi Bunk Moreland var bi’ kere. McNulty’nin özellikle Bunk’la birlikte içip içip sarhoş olduğu sahnelerse, The Wire’ın en eğlenceli sahneleridir genelde.

3- DON DRAPER / Mad Men

“İçiyoruz, çünkü hak ediyoruz. İçiyoruz, çünkü erkekler içer.”

1950’lerin reklam dünyası, pahalı takım elbiseli janti adamlar ve onların afili hayatları. Tam bir erkek dünyası ve tabii ki tüm adamlar zenginliklerinin, sosyal konumlarının, yaşadıkları hayatın sefasını sürüyorlar. Bol bol sigara ve içki içiyorlar. Yukarıdaki alıntıyı dizinin baş karakteri olan Don Draper değil, dizideki başka bir afili reklamcı olan Roger Sterling söylüyor. Cümledeki cinsiyetçilik tesadüf değil, gerçekten de erkeklerin yiyip içip para kazandığı bir dünya orası. Mad Men’de de hemen hemen tüm erkekler bir hayli içse de, en çok içen ve hayatına en çok dahil olduğumuz karakter Don Draper. Ama bir yandan da Don Draper “fonksiyonel alkolik” kavramının vücut bulmuş hali gibi. Ne kadar içerse içsin kendini kaybetmiyor, pek sarhoş olmuyor, hem içiyor, hem de hiçbir zaman işlevliliğinden hiçbir şey kaybetmiyor.

4- FRANK GALLAGHER / Shameless

Altı çocuğu umrunda bile olmayan iflah olmaz bir alkolik Frank Gallagher. “Alkolik” denince akla gelen ilk isimlerden biri, alkolizmin insanı sokabileceği en kötü hal. Girişte bahsettiğim “böyle içmek olmaz olsun” dediğimiz karakterlerden. Sadece alkolle de sınırlı değil Frank’in alanı gerçi, koşullar elverdiğinde her türlü uyuşturucuya da açık, neyse ki genellikle pek parası olmuyor da alkolle idare ediyor. Çocukları, sevgilisi, arkadaşları dahil hiçbir ayrım gözetmeden herkesi dolandırabilen ve dolayısıyla kimsenin güvenmediği hastalıklı bir ayyaş Frank. Alkolden daha çok sevdiği bir şey varsa, o da para. Para için iki hafta içki içmemeyi bile göze alabilir Frank. Ama en nihayetinde eline geçen tüm parayı yine alkole yatırır, alkolle ezer. Böyle de saçmasapan bir insan kendisi.

5- HANK MOODY / Californication

Pek yetenekli ama sosyal hayatının “hareketliliğinden” ve eski karısına duyduğu tükenmek bilmez aşkından ötürü bir türlü düzene giremeyen ve artık pek bir şey yazamayan ünlü yazar Hank Moody’nin seks, uyuşturucu ve alkol dolu hikâyesi Californication. Hank’in en karakteristik özelliği alkole olan yakınlığı değil, çapkınlığıdır şüphesiz. Zira birlikte olduğu kadınların haddi hesabı yok. Ama çok sağlam içer, çok sık içer, içtikçe içer. “Adam sünger gibi içiyor”da bahsedilen sünger Hank Moody’dir.

6- CHARLIE HARPER / Two And A Half Men

“İçmek bir maratondur, sürat koşusu değil.”

Çok uzun soluklu, en çok izlenen sitkomlardan birisi Two And A Half Men. Kendi adıma diziyi pek çekici bulmasam da, alkolden bahsederken Charlie Harper’dan söz etmemek olmazdı. Charlie Harper, gerçek hayatında da alkolle bir hayli içli dışlı olan Charlie Sheen tarafından canlandırılıyordu. Televizyon dizilerinin bol içen, bol sevişen, çapkın, kendini beğenmiş, zengin adamlarından biri de oydu. Yukarıdaki alıntıya bakarak da nasıl içtiğini anlayabiliyoruz zaten.

7- PENNY / The Big Bang Theory

Listedeki tek kadın olmasının yanısıra, alkolik de değil Penny esasında. Ama hakkını vermek lazım, iyi içiyor. Bir avuç üstün zekalı, asosyal bilim insanının arasına düşmüş, bir türlü oyuncu olma hayallerini gerçekleştiremeyen bir garson Penny. Ne zaman canı sıkılsa içiyor, sarhoş oluyor. Çoğunlukla pek parası olmadığı için evde ne bulursa içiyor. İçince eğleniyor, içini döküyor, bazen ağlıyor, dertleniyor, kendine kızıyor, gülüyor, saçmalıyor. Yani aslında Penny, belki de bu listede en bizim gibi içen içici; çoğumuz Penny’yle aynı motivasyonlarla, kafa dağıtmak için, biraz keyiflenmek için, “neşemizi bulmak” için içmiyor muyuz?

8- NORM PETERSON / Cheers

Cheers’i hatırladınız mı? (Hatırlayanların gülümsediğini biliyorum!) Herkesin adınızı bildiği bar hani. 1982 yapımı efsanevi komedi dizisi Cheers, buralarda 2000’lerde de yayınlandığı için muhtemelen çoğunuz biliyorsunuzdur zaten. (Bilmiyorsanız da öğrenin bence.) Dizi zaten bir barda geçiyor, dolayısıyla alkol gırla gidiyor. Ama Norm’dan özellikle bahsetmek lazım zira Norm adeta barda yaşıyor! Elinde 7/24 bira oluyor ve barmen “Ne istiyorsun Normie?” diye sorduğunda Norm cevap veriyor: “Yaşamak için bir neden: Bir bira daha!”

9- HOMER SIMPSON / The Simpsons

“Alkol: Hayattaki bütün sorunların sebebi ve çözümü!”

Aslında buraya hiçbir şey yazmasam da olur. 25 sezondur içmeye devam eden Homer Simpson’sız alkollüler listesi, alkolsüz de Homer Simpson olmaz.

10- BENDER / Futurama

En sevdiğim alkoliği en sona sakladım. Bender esasında insan bile değil, robot; ama insandan beter alkol problemi olan bir robot. Ama insanların aksine, içmek için bahanesi var, çünkü Bender alkolle çalışıyor! Ama alkolle çalışması, alkolü sırf ihtiyaçtan içtiği anlamına gelmez. Sigarayı, partileri, hırsızlığı, kumarı sevdiği gibi, alkolü de delicesine seviyor Bender.

About The Author