Esrik anlarımın bıçkın nefesleri…

okuma süresi 2 dakika
Sıkı bir rakı tiryakisi olarak şunu da itiraf etmek isterim ki kimi zaman ölçüyü fazla kaçırıp kendimi şair hissettiğim de olmuyor değil.

Sıkı bir rakı tiryakisi olarak şunu da itiraf etmek isterim ki kimi zaman ölçüyü fazla kaçırıp kendimi şair hissettiğim de olmuyor değil. Ne de olsa rakı denen yaramaz çocuk insanın gözüne pembe gözlükleri takıyor o anlarda ve dünyayı tozpembe olarak gösteriyor insana. Fena da olmuyor hani, dertlerden, üzüntü ve kuruntulardan arındırıyor adamı. Bu gibi anlarda genellikle tekrar kadehime uzanıp platonik ve romantik duygularımın esiri olarak mutluluğa koşuyorum. Kimileri hiç yaşanmamış aşklar olsa bile… Sebebi ne olursa olsun, bu böyle oluyor hep. İşte o anlarda kalemi elime alıyorum ve zaman adlı meçhulde farklı dünyalara uçuyorum, hem de uçabildiğim kadar uçuyorum.

Aşağıdaki nefesler hep o anlarla, hep o dünyalarla ilgili. Umarım beğenirsiniz.

Hercai menekşe’nin kaprisi

Çaresiz, yâr arar yanar yanar dururum
Gönül bahçeme bakar da cânânı bulurum
Verecek yok başka bir şeyim, selamdan başka
Gam çeker, sarhoş olur, her an seni solurum

Heyhat! Vakit çok geç…

Hemdert arifesi
Sakar’ın kahvehanesi
Sarmaşık-Edirnekapı

6 Şubat 1987 / İstanbul

Aşk ve su....

Gece
Sen
Ölü yapraklar…

Cehennem yolcusuyuz
Ne çıkar Çamlıca’da yürüyorsak ve âşıksak eğer
Günlerce Küçüksu’da Bebek’te Aşiyan’da
Yürümedik mi böyle…
Yoksa unutuldu mu?
Unutuldu mu mehtabı aşk şarkılarıyla
Uyandırdığımız geceler…

Çimenler üzerine uzanmış
Yatıyorken
Ellerim göğsünüzde
Saçlarımız bahar rüzgârlarıyla dalga dalga değil miydi?

Seni seviyorum
Seni seviyorum diye haykırmadık mı Çamlıca sabahlarına.

Unutulmadı
Unutulmadı Aşiyan’da itiraflar gökyüzüne
Unutulmadı
Gece
Sen
Ölü yapraklar
Boğaziçi’nin berrak sularını
Kadeh kadeh içtiğimiz geceler
Unutulmadı

Arda kalan İstanbul’a
Cehennem yolcularından
Mehtabına bestelenmiş aşk şarkıları
Kadehlerdeki izler
Ve Küçüksudan Bebeğe aşksı haykırışlar

Yetmez mi?

Küçüksu-İstanbul 1973

Bir göl kenarı....

Yazmak İstiyorum

Yazmak istiyorum
Neler yaptığımı sokaklarda
Ne hergelelikler
Kızlara nasıl laf attığımı
Nasıl küfrettiğini Bend Deresi sakinlerinin
Kalabalık otobüste sinsi arzular
Bir kadının suratıma nasıl bed bed baktığını
Yazmak istiyorum

Yazmak istiyorum
Trenle nasıl biletsiz gidilir Çiftliğe
Bedava nasıl karın doyurulur
İzmaritin iyisi hangi semtte bulunur
Hangi semtte sabahçı kahvesi var
Hangi mağaza çorap satar taksitle
Beş liraya kiralık elbise kimde var kat kat
Yazmak istiyorum

Yazmak istiyorum
Hangi mahallede oturur Afet Hanım
Hangi şarkılar söylenir en fazla
Pencere altlarında dinlediğim radyolarda
Hangi sokak çıkar kim bilir Balgata
Yazmak istiyorum utanmaklı
Neler yaptığımı Fındıkçı Melahata
Yazamıyorum

1 Aralık 1962 – Bend Deresi / Ankara

About The Author

Diğer yazılar

Copyright © All rights reserved. | Newsphere by AF themes.