Hıdrellez hoş gele, safa gele!
okuma süresi 3 dakikaHızır ile İlyas peygamberin adlarından “Hıdrellez”; Hıdır ile İlyas peygamberlerin her yıl buluştuklarına inanılan gün (6 Mayıs). Buluşma ile ilgili olarak her yıl 6 Mayıs’ta yapılan bayram.
Efsaneye göre ölümsüzlüğe erişmiş iki peygamber İlyas ve Hızır, Hıdrellez günü buluşup görüşmüşlerdir. Yerleşmiş geleneğe göre Hıdrellez günü, bu buluşmayı ve baharın gelişini kutlamak için eğlenceler düzenlenir.
Hızır ve Hıdırellezin kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdırellezin Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır. Hıdırellez Bayramı’nı ve Hızır düşünüşünü tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Balkanlar ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle belli başlı doğasal döngüler için sevinç duyulduğu görülmektedir.
Hızır; yaşam suyu (ab-ı hayat) içerek ölümsüzlüğe ulaşmış; özellikle de baharda aramızda dolanarak, bolluk ve sağlık dağıtır. Hızır bir kişiye verilen addan çok aslında bir doğasal durumu, baharla vücut bulan yaşamın tazelenmesini simgeler. Türkiye’de Hızır’a atfedilen özelliklerin bazıları:
• Kalbi temiz, Allah’a inanan insanlara yardım eder.
• Uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar.
• Dertlilere derman, hastalara şifa verir.
• Bitkilerin yeşermesini, hayvanların üremesini, insanların kuvvetlenmesini sağlar.
• İnsanların şanslarının açılmasına yardım eder.
• Uğur ve kısmet sembolüdür.
• Mucize ve keramet sahibidir.
Türkiye’de Hıdrellez Bayramı 6 Mayıs (5 Mayıs Gecesi) tarihinde kutlanır. Bugün Hıristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir; bu günü Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler St. Georges Günü olarak kutlamaktadırlar.
Hıdrellez kutlamaları genel olarak yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Bu gibi yerlere bu nedenle Hıdırlık denildiği de olur.[3] Hıdrellezde baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yeme adeti vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiği zaman sağlık ve şifa bulunacağına inanılır. Bugünde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır.
Meydan Larousse ve wikipedia’dan alınmıştır.