İyi ki doğdun (“Şeytanlar Tanrısı”) Baudelaire
okuma süresi 2 dakikaGaspard-Félix Tournachon ismini duyan var mıdır ya da bilen? Peki, Nadar diye sorsam?
Ünlü bir fotoğrafçıdır kendisi, Jules Verne’den Kropotkin’e kadar birçok insanın fotoğraflarını çekmiştir ve bugünkü o bilindik, koyu arkaplanların önünde duran portre fotoğraflarının bize dek ulaşmasını sağlamıştır.
Ben şair sevmem, şiir hiç sevmem, ikisini bir arada gördüm mü hemen kaçarım. Bu Tournachon, namı değer Nadar, birisinin daha fotoğrafını çekmiştir, bir şairin. Bu şair, 19. yüzyıl Fransa’sının önemli isimlerinden, anlayacağınız gibi de Fransız. Yetmez gibi devrimci filan olmuş bir de, ne gereği varsa artık.
Bizim “Taşra Sıkıntısı” gibi o da “Paris Sıkıntısı” falan diye yazmış durmuş hep, bohem ya bunlar sözde, hep ondan işte. Kötülük Çiçekleri diye de yazmışlığı var, çiçek bu, hiç kötü olur mu, diyen olmamış.
Tanrı ile de arası pek iyi olmamış, çok gerekliymiş gibi Şeytan’a şiir yazmış. “Tanrı, hükmetmek için var olmaya ihtiyacı olmayan tek şeydir,” demiş bir şiirde. Sonralıkla da “Şeytan, Tanrı ile aramdaki mesafenin açılmasını kolaylaştıran yarı insan, yarı tanrıdır” demiş. Çok konuşmuş, şairler zaten hep çok konuşur. Bir de kendisi için “Şairler Tanrısı” dendiği olmuş, bazıları tekzip geçmiş, “Şeytanlar Tanrısı” demiş. Bunları söyleyenler de hep şair, çok konuşanlar familyası.
Bu adam işte, şu fotoğrafta gördüğünüz fotoğraftaki şair. Nadar’ın fotoğrafını çektiği hani, bildiniz hemen, değil mi? Zaten her şeyi bilirsiniz, şairler her şeyi her zaman bilir. Adını tashihsiz yazmak zordur ama, o yüzden adını söyleyemedim bir türlü, affola, bugün doğmuş, bundan bilmem kaç yüzmilyon yıl önce. Hah bildiniz işte, Charles Baudelaire. Nadar çekmiş fotoğrafını, bayağı da çirkin görünüyor, şairler hep çirkindir zaten, her zaman.