The Bosphorus – Düsseldorf
okuma süresi 1 dakikaDüsseldorf ’ta hissedeceğiniz Karadeniz rüzgârının kaynaklarından biri de İbrahim Konan’ın işletmecisi olduğu The Bosporus. Girişteki kocaman İstanbul fotoğrafı mekânı İstanbullulaştırsa da, The Bosporus’un genel atmosferi derhal “İstanbul’un da aslında bir Karadeniz şehri olduğu” iddiasını hatırlatıyor. Menü denizlerin kardeşliği felsefesi ışığında hazırlanmış gibi görünüyor. Türkiye’nin bütün denizlerinden günlük taze balığın geldiği lokantada, arzu ettiğiniz balığı seçip mutfakta nasıl pişirildiğini seyredebiliyorsunuz. Balığın yanında rakı içmeyi tercih ettiyseniz, kavun ve peynirle ısındırılıyorsunuz. gecenin devamına. Şarap arzu edenler ise bademli zeytin ezmesi ve The Bosporus’un özel sıcak ekmeği ile havaya sokuluyor. Mezelerde de Türk-Yunan dostluğu havası esiyor. Yunan usulü tarama, ahtapot ve salataların yanı sıra Yunan peyniri de tatmak mümkün. Elbette ki lokantanın ağır topları Karadeniz mutfağından. Kendisi de aşçı olan İbrahim Konan’ın yaptığı balık çorbaları ve hamsi tava bir hayli talep görüyor. Ana yemeklerde tuzda deniz levreği, tereyağlı karides ve Bodrum usulü kalamar dikkat çekiyor. Her ayın son cuma günü keman ve kanun eşliğinde yapılan “Kumkapı Geceleri” öncesinde mutlaka rezervasyon yaptırmak gerekiyor.