Heidegger’i nasıl bilirsiniz?
okuma süresi 2 dakikaHeidegger 1976’da öldü. Arkasında kararsız bir şöhret ve bolca kafa karışıklığı bıraktı. Arada, çok kitaba konu olmuş bir de aşk hikâyesi yaşadı.
Kendisini filozof olarak tanımlamaktan kaçınan Hannah Arendt, o sıralar 18 yaşında, Heidegger ise 35. Arendth Yahudi idi, Heidegger ise kısa bir süre sonra Nazi sempatizanı olarak anılmaya başlayacak.
Nazi hükümetine direnemeyip yandaş damgasını yedikten sonra, uzunca bir süre tartışmalar devam etti. Ölümünden sonra da Heidegger’in sadece var olan durumu kurtarmak için mi, yoksa gerçek bir inanmış Nazi olduğu için mi böyle davrandığı sürekli konuşuldu.
1987’de öğrencisi Victor’un yayımladığı Fransızca kitap, Heidegger ve Nazi tartışmasını yeniden gündeme taşıdı. Kitap birtakım belgelerle Heidegger felsefesi ve Nazizm’in benzerliklerin olduğunu iddia ediyordu.
20. yüzyılın en öne çıkan filozoflarından birisinin, dönemin hakim ideolojisini desteklediği artık nerdeyse herkes tarafından kabul ediliyor.
Varoluşçuluğun temeli sayılan Heidegger felsefesinin, Varlık ve Zaman’da anlatılan “dasein” ve diğer karmaşık, kafa açıcı düşüncelerin, faşizm ile aynı ideolojik tabandan şekillendiği fikri halen en “hot topik” filozofya meselelerinden. Hayatı boyunca “varlık nedir?”in cevabını aramış bir filozofun (kendisinin filozoflar arasında yer alamayacak kadar suçlu bulan bir kısım felsefe lobisi için, Heidegger filozof sayılamaz. Bunu da burada anmak lazım) gerçekten beslendiği zihin zenginliğinin bir üstinsan-ari ırk saçmalığına dönüşmüş olmasını, en azından öyle gösterilmesini hazmetmek kolay değil.
Sizin Heidegger’iniz hangisi?
*dasein: Varlık varoluştadır diyelim. Direkt varlık diye çevirmek de olmaz. Bir varoluştan bahsedebilmek için, o varoluşun kendi varoluşunun bilincinde olması ve ilk soruyu kendi sorması gerekir. Bunu sorduğu anda zorunlu özgürlük deneyimi başlar.
Derin anlamı ve konuya eğilmek için bakınız:
Varlık ve Zaman
Heidegger Kitabı, Kaan Ökten