Eleos: Yeşilköy’ün ‘beyaz meyhanesi’
okuma süresi 3 dakikaVakti zamanında Ulus Atayurt’la beraber, 130 mekânı gezip ‘İstanbul Meyhaneleri ve Balık Lokantaları’ (Overteam Yayınları) yazmıştık. İyi de yapmıştık; hem keyif aldık hem de fikir ve görgü sahibi olduk. Aklımıza takılanlarda bazılarını da GQ için not düşmeye başlıyoruz.
Yeşilköy’deyiz. Şehri İstanbul’un maziden bugüne taşıdığı ‘demi kıvamında’ semtlerden biri. Tren istasyonundan sahile doğru İskele caddesi boyunca ilerliyoruz, Latin Katolik Kilisesi’ne geldiğimizde durup, hemen karşısına bakıyoruz. Ege’nin her iki yakasından alışkın olduğumuz beyaz ve maviyle bezenmiş girişiyle Eleos arzı endam ediyor.
Eleos, eski Yunanca’da ‘merhamet’ anlamına gelse de, muhit, içine ve dışına imza atan renkten sebep,‘beyaz meyhane’ diye biliniyor. Sevdiğimiz dekorasyon enstrümanları olan ahşap ve taşın yanına mavi çiniler eklenmiş. Duvarları ise balık tabloları ve Tasos adasından fotoğraflar süslüyor. Ve şık bir harekete olarak, mazinin adetlerinden, büyük bir ayna. Hem mekana hem de ahaliye ferahlık veren yüksek tavanı da itinayla not düşelim. Fonda ise, her duyduğumuzda içimizi ısıtan rembetiko. Ez cümle; Eleos mimarisi, boyası, tasarımı ve mutfaktaki deniz ürünleri pozu ileadeta Akdeniz’in iyot kokulu sahil kasabalarından‘göç etmiş’ bir restoran.
Mekanın fikir sahibi ve sahibi Aleks Karaköse’den bahsetmek lazım biraz da.Samatya ve mükellef bir mutfak kokusu almış bir aileden gelen Karaköse’nin marifetlerinden biri, restoranıyla kurduğu ‘özenli’ ilişki; geziyor,araştırıyor, İstanbul lezzetine (mezesine, balığına, yemeğine) saygıda kusur etmiyor ve her daim işinin başında duruyor. Tasos (Taşöz) adasına ve oradaki ‘kardeş mekanı’nın sahibi dostu Niko’ya da ayrı bir ihtimam gösteriyor.
Mutfaktan yükselen koku ise İstanbul’la Ege mutfağını birleştiren eklektik bir koku. Temel kesişim kümesi ise ‘deniz ürünleri’. Açılışı sıfilaki ‘shot’ ile yapıyoruz, sonra mezelerle devam ediyoruz. Seçim sübjektiftir, dileyen her türlü lezzete teyellenebilir. Tulumaki, tarama, lakerda, asma yaprağında hellim, midye dolma (bol tarçınlı), istiridye mantar, ev yapımı turşu. Burada keselim, sıcaklara yer kalsın. Ara sıcak olarak ya saganaki (sağanda midyeli ‘menemen’), kalamar veya köri soslu ahtapot (Tasos’tan gelme) ızgara, mevsim yazsa konyak katkılı deniz tarağı ızgara. Doyduk ama Eleos’tayız, şımarabiliriz. Kapanış için geliyor; ıstakoz veya dil kavurma. Mekan çinekop satmıyor, bu da biline.
Tüm bu cümbüşe eşlik eden içki ağırlıkla rakı ama şarap müşterisi de taviz vermiyor. Velhasıl, mevzu lezzetli keyif olduğunda Yeşilköy’de ‘beyaz meyhane’ Eleos, ‘merhametle’ poz veriyor.
Kutu kutu…
Yeşilköy
Vaktinde Balıkçı Hasan, Bulgar’ın Yeri, Gaskonyalılardan Ancelo’nun tavernasını okumuşuz, hala daha ayakta olan ve yakın zamanda yitirdiğimiz Ohannes Nergizyan’nın Ogün’ü biliyoruz. Çamözü sokağındaki ve sahildeki mekanları da not etmiştik. Daha öncesine gittiğimizde ise daha farklı keşifler yapmak mümkün. Tekel öncesi dönemde kendi ismiyle maruf Yeşilköy Rakısı’nı da analım bu vesileyle.
Kulüp rakısı etiketi
Ender Merter’in, İhap Hulusi Görey’i anlattığı ‘Cumhuriyeti afişleyen adam’ kitabından, temiz bir malumat sahibi olduk. Kendine has bir tarzı olan ‘Kulüp Rakı’nın etiketine dair üretilen tevatüre son noktayı koyalım. Çizimin kaynağı olan fotoğraf Büyükada’da Anadolu Kulübü’nde çekiliyor, sene 30’ların başı. Sırtı bize dönük olanyazar (ve vekil) Fazıl Ahmet Aykaç, karşısında ise dudağında sigara vakur bir edayla oturan İhap Hulusi’nin bizatihi kendisi. Masanın üstündeki kadehlerin orijinali ise ‘bacaklı’ rakı kadehi.
Dil balığı
Ortalama boyu 11-30 cm’dir. Önerilen avlanma boyu ise 20 cm üstüdür. Dikkat edilmesi talep edilir. Neredeyse bütün denizlerimizde bulunan dil nedense çok fazla tercih edilmeyen, özellikle amatör zıpkıncıların ilk avlarındadır. Halbuki beyaz eti pek lezizdir: Şiş ızgarası, tavası, haşlaması ve buğulaması yapılır. Eleos’ta yapılan kavurması ise enfestir.
GQ dergisinde yayımlanmıştır.