Günün Bilgisi – Manoli
okuma süresi 2 dakikaAttilâ İlhan’ın Haco Hanım Vay romanında ayrıntılarıyla tasvir ettiği, tipik bir orta sınıf İzmir Rum meyhanesi. Bu tasvirde, Yunan işgali ve hemen öncesi dönemin toplumsal yapısındaki etnik ve sınıfsal farklılıklar önümüze bir bir serilir. Manoli’nin meyhanesi güvenli bir semtte, İkinci Kordon’da, Osmanlı Postanesi’nin burnunun dibindedir. Geçenlerde Çayırlıbahçe’deki Memiko Niko’nun meyhanesinde çıkan vukuata birkaç devriye polisi müdahale edince, dört bin Rum ayaklanarak karakolu basmıştır. Manoli’nin meyhanesinde böyle vukuatlara pek meydan verilmez, bey paşa uğrağı bir meyhanedir, öyle it kopuk pek barınamaz. Eski bir mahzenden bozma, on beş masalı, mezesi mebzul ve mütenevvi, balıkları tadından yenmez, buzuki nağmeleri süzülen, şıkırdım bir Rum tavernasıdır. Yine de bir gece aşka gelen Rum sarhoşlar yan masadaki Fransız bahriyelileriyle kol kola verip Türk müşterilere laf atmaktan, çektikleri acıların kiniyle intikam istemekten, havaya kurşun sıkmaktan, içeri giren polislere de Türkçe küfür sallamaktan geri durmazlar. Eski bir alanyari karakteri olarak çizilen meyhaneci Manoli, şamatadan rahatsız olan askeri doktor Feridun Hakkı ve arkadaşının gönlünü almak için hemen masayı donatıverir: Limonlu salatalık turşusundan muska böreğine, lakerdadan pilakiye çeşitli meze; iki karafaki sakız rakısı; çipuralar birazdan…
Rakı Ansiklopedisi‘nden alınmıştır.