Günün Bilgisi – Fener
okuma süresi 2 dakikaAdını Bizans döneminde burada bulunduğu söylenen Haliç’in tek deniz fenerinden alan ve Ortodoks Hıristiyan âleminin ruhani merkezi Konstantinopolis Ekümenik Patrikhanesi’ne [Fener Rum Patrikhanesi] asırlardır ev sahipliği yapan tarihi İstanbul semti. Eskiden beri Rumlarının yoğun olarak oturduğu Fener, gene çok eski tarihlerden beri gedikli meyhaneleriyle meşhurdur. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde İstanbul’da meyhanesi bol semtler sayılırken Fener de söz konusu edilir. Mehmet Tevfik semtte altı büyük gedikli meyhane bulunduğunu, bunlardan Sukiyas, Gümüş Halkalı, Kanburoğlu ve Tanaşaki meyhanelerinin merkezde, Sakızlı ve Kafesli’nin ise Kiremit Mahallesi’nde bulunduğunu yazar. Fener’de bugün hiçbir iz kalmayan bu gedikli meyhanelerin dışında, vapur iskelesinin hemen yanında Kılburnu adında ünlü bir gazino vardı. Haliç’in en büyük gazinosu olarakşöhreti bütün İstanbul’a yayılmıştı. Özellikle Kâğıthane âlemlerine gidenlerin, gidişte veya dönüşte muhakkak uğradığı bir mekândı. Büyük şehrin en tanınmış sazende ve hanendeleri burada çalışırdı. Ahmet Rasim, gençliğinde bu gazinoda dönemin en bilinen kemanileri Kör Sabuh ve Serçe Tevfik’in çaldığını söyler. Osman Cemal Kaygılı ise bu gazinoda çalan kemençeci Anastas’ı özellikle anar. Türkler kadar Rum ve Ermenilerin de tercih ettiği gazinonun mezeleri mükemmeldi. 1943’ten sonra sıradan bir kahvehaneye dönmüştür. Ahmet Rasim ayrıca edebiyat ve musiki sohbetleriyle maruf İç Fener Gazinosu adında bir başka mekândan da söz eder. Fener sahili günümüzde Cibali ile Balat arasında açılan yeni içkili lokantalar sayesinde yeniden canlanma sürecine girmiştir.
Rakı Ansiklopedisi‘nden alınmıştır.