Bir Sevene Sorduk: Zeynep Altıok Akatlı
okuma süresi 5 dakika
İki soyadı var Zeynep Altıok Akatlı’nın. Biri babası Metin Altıok’tan, biri annesi Füsun Akatlı’dan. Zor soyadları olduğu kesin. Özgeçmişi ise kısaca şöyle: İstanbul Üniversitesi Sosyal Antropoloji Bölümü’nü bitirdi.Mesleki kariyerine iletişimci olarak devam etti. 19 yıl reklam sektöründe müşteri ilişkileri grup yöneticisi olarak çalıştı. 1993 yılında bir ortaçağ karanlığında babası Metin Altıok’u yitirdikten sonra, bu acının ardından şairi ve Sivas utancını unutturmamak için yazdığı yazıların yanısıra kültür ve sanat söyleşileri ve denemeleri çeşitli gazete ve dergilerde yayımlandı. Kitap editörlükleri yaptı.
Uzundur beklediğimiz bir “Bir Sevene Sorduk” idi. Biz çok sevdik ve sevindik. Şerefe!
Rakıyı ilk kaç yaşınızda tattınız? Nasıldı?
İlk rakımı sıkı bir rakıcı olan babamın bardağından içtim. O zamanlar babam rakıyı susuz içiyordu. 3 yaşındaydım. Su zannettiğim bardağı bir dikişte bitirmiş ve hemen ardından da “baba bana yazık oldu!” diye ağlamaya başlamıştım. Babamın yanıtı ise yıllarca dostlar arasında bu olayı gülerek anlatmamıza yol açtı. “Kızım bana yıllardır yazık oluyor…” İlk rakıyı bu şekilde içen ben ise 38 saat uyku rekoru kırarak annemi bayağı endişelendirmeme neden olmuştu.
Ne sıklıkla rakı içersiniz?
Derler ya sosyal içici diye. Tamamen keyfî sıklıkta rakı içerim. Dost meclislerinde ev ya da meyhane buluşmalarında… Şarap da severek içtiğim bir içki rakı benim için tam anlamıyla sofra ritüeli ile ilgilidir. Mezeli, güzel hazırlanmış sofralarda rakı tercihimdir. Meyhaneye gitmeyi çok severim. Düzenli gittiğim birkaç meyhane vardır. Ve özellikle öğle rakılarına bayılırım. Uzun oturmalı, uzun sohbetli, keyifli buluşmalar…
Rakınızı nasıl içersiniz?
Rakımı ‘tek buçuk’ tabir ettiğim bir oranda su ve buzla içerim. Daima soğuk olmasını isterim. Isındıkça buz eklerim. Yanında ise su içmiyorum. Ne yazık ki su içme alışkanlığım çok zayıf.
Mümkün olsa kiminle rakı içmek isterdiniz?
Babamla… Babamla çocukluk hatta bebeklikten itibaren çok rakı sofrasında bulunmama rağmen yetişkinliğimde uzun yıllar onun Bingöl’de sürgünde olması sebebi ile ayrı kaldığımzdan ve sonra da malum daimi ayrılığımız nedeni ile karşılıklı hiç içemedik. Bu nedenle bir kere olsun karşılıklı bir rakı tokuşturmak çok isterdim.
Rakının yanında en çok sevdiğiniz meze hangisi?
Ah yemek keyfine hep varım. İzmirliyiz biz dolayısıyla özellikle ege ve yunan mezelerine bayılırım. Zeytinyağlı otlar, mürekkepli sübye yahnisi en sevdiğim mezelerdendir. Yıllarca İstanbuldamüthiş mekanlar ve mutfaklara ev sahipliği etmiş dostum Giritli barbanın spesiyalitesi bu meze benim sayemde nice menülere girmiştir. Bir de iyisine rastlarsam rakının yanına ille de beyin!
En sevdiğiniz rakı masası arkadaşınızı söyler misiniz?
Rakı masası bir ritüeldir. Arkadaşlık masadan başlar. Kedisiz rakı masası olmaz.
Birlikte rakı içmeyi en çok sevdiğim arkadaşlarım Ezgi Esma Kürklü ve özellikle öğle rakılarında Ali Murat Hamarat. İkisi de her daim güvenebileceğim has dostlarım.
Rakıdan başka hangi içkileri seversiniz?
Duruma ve saate göre değişken olmakla birlikte. Kırmızı ve pembe şarap, Cin tonik ve likör severim. Likör yapmayı da çok severim. Rakı sofrasından kalkmadan önce sade bir kahve ile likör olmazsa olmaz 🙂
Meze yapar mısınız?
Yaparım. Yemeyi çok seven biri olarak yemek yapmayı da çok severim. Ama ne sıklıkla yemek yapıyorsun derseniz yanıt değişir. Tarla börülcesi, bol sarımsaklı zeytinyağlı otlar… Basıt bir tarif önereyim: Süzme yoğrutla önceden haşlanmış kuru fasülyeyi blenderdan geçirip ince kıyılmış taze soğan ekleyerek biraz da zeytin yağı ve sarmısakla servis edin. Miktarlarıyla oynayarak dilediğiniz baharatlarla çeşitlendirebilir tadını farklılaştırabilirsiniz. Beğeneceksiniz. Kolaycacık yapılan bu mezeyi dip sos olarak da kullanıyorum.
Rakıyı bir duyguya benzetseniz hangisi olurdu?
Karmaşık duygular… Rakı sanki bir duygu değil. Hatta birbirine tezat bir çok duygunun tek tekliği, yan yanalığı.
Hangi ortamda rakı içmeyi tercih edersiniz?
Mutlaka meyhane ortamında severim. Yazsa çardak altı salaş bahçe meyhanelerine bayılırım.
Tavukçu’da büyüdüm ben. Bilen bilir Ankara’nın en eski buluşma mekânlarındandır. Bir beyaz örtü bir kesmez metal bıçak. Herşeyin en basit sunumu. Böyle müdavim mekânlarını severim. Rakının hakkını veren meyhaneler. Şimdilerde Yakup, Despina, Kadıköy’de Koço, Haydarpaşa Gar Lokantası (Mythos), yazın kilise bahçesinde oturduğumuz Todori ve Burgaz’da Fincan ile Kalpazankaya gitmeyi sevdiğim yerler.
Rakı ile en sevdiğiniz şarkı hangisi?
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbâlime… Annemin en sevdiği şarkılardan…
Hiç tatmamış birine rakıyı nasıl tarif edersiniz?
Tanısan çok seversin 🙂
Rakı bir insan olsa adı ne olurdu?
Süveydâ
“Yeni bir sözcük öğrendim geçende rastlantı sonucunda;
Eskiden yüreğin ortasında bulunduğu sanılan siyah nokta,
Yani mecazi anlamda bir gizli niyet bir duygu ve düşün
Ve bitkibiliminde tohumun içindeki o itici güç sürgün.
Yoklayın kendinizi şimdi hepiniz sonra söyleyin bana;
Nedir yüreğinizdeki siyah nokta gizli niyet süveyda?”
Metin Altıok
Rakı sofrasından neleri uzak tutmalı?
Her şeyi bilen ve iddia eden insanları ve hamasi siyasî sohbetleri.
Ne olacak bu memleketin hali?
“Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.”
