Çağrı Şensoy: “Uçak düşmese de, pilotun aklı karışabilir.”
okuma süresi 2 dakika
Bugünü “bayram” olarak mı kutlamalı insanlar yoksa “şapkayı masaya koyup” düşünerek mi geçirmeli?
Bayramlar ya da seçilmiş özel günler, dikkat çekmek, düşündürmek için varlar zaten. Ne yazık ki tiyatro da bu ilgiye fazlasıyla muhtaç.
Kuşağından seni heyecanlandıran, heves veren isimler/metinler hangileri?
Temelde beni heyecanlandiran kuşağımın ta kendisi. Arayan, deneyen, farklı sesleri seven, cesur bir kuşak. Yeni mekânlar, yeni oyunlar, yeni bakışlar demek. Ve bu oluşum bir şeyleri değiştirecek kuşkusuz.
Tabii ki hayran olduğum genç yazarlar, sahnede izlerken gıpta ettiğim arkadaşlarım var. Ama aslolan isimler değil, niyetler bence.
Tiyatro yayıncılığı sahası cılız görünüyor? Okuyucu tamam da, tiyatrocular da mı okumuyor acaba? Memlekette üretilen telif metinler, bizim gördüğümüzden daha mı fazla?
Yayıncılık cılız kuşkusuz ama yayınlayabilecekleri çok fazla yeni eser olduğunu da söyleyemiyoruz ne yazık ki. Gerçi Mitos Boyut gibi yayınevlerinin hakkını yememek gerekir. Önemli işler yapıyorlar. Ama bir tiyatro tarihi olmayan toplumda, bunun eksikliğinin hissedilmesi anormal sayılmaz. Tiyatro kültürümüzün büyük kısmı öykünme yolu ile gelişmiş ama bu da çok yanlış değil bence. Tersine, evrilip kendini sondan yakalayacaktır umarım. Tiyatrocuların çok okumadıkları doğru sanırım, merak duygumuz biraz körelmiş gibi. Sivriltmek gerek. Tabii istisnalari tenzih ederim. Ama unutmamalı ki, bu bir bilimdir.
Bugün için bir cümle söyle desem ne dersin?
Ne deriiiiiiiim? Daha sabırla yaklaşmalıyız tiyatroya derim.
Kolay beğeni ya da yersiz yergilerden fazlasını hak ediyor bence. Tiyatrolarla seyircilerin arasındaki sorumluluk ağır. Ama bizi yükseltecek; o oyunu izlemenin yolu birkaç kötü oyundan geçse de.
Ezcümle, daha çok şey beklemeli, daha fazla vakit vermeliyiz bu işe. Çünkü bir şiir bir uçağı düşüremese de, bir pilotun aklını karıştırabilir.
