İspanyol usulü harika bir serinletici…
okuma süresi 4 dakikaBoğucu ve bunaltıcı yaz sıcaklarını yaşadığımız şu günlerde, özellikle de gündüz saatlerinde ağır alkollü içkilerin tüketilmesinden yana değilim ben. Bu nedenle güneşin batmaya başladığı akşam saatlerinde, yani serinliğin çıkmaya başladığı anlarda rakı sofralarının kurulmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. Zaten rakı âdâbının gereği de bu işin esas zamanı “vakt-i kerahet”tir. Yani ikindiden sonraki saatlerdir.
Gün içinde hafif alkollü serinletici ve ferahlatıcı içkilerin tercih edilmesi daha doğru olur bence. Bu konuda benim size önerebileceğim en ideal özel içki karışımlarından biri de hiç kuşkusuz ki İspanyol usulü “Sangria”dır. Pek tabii ki yine de önemli olan sizin seçiminizdir. Ben sadece bir nebze olsun katkıda bulunmaya çalışacağım sizlere.
Bilirsiniz, İspanyolların geleneksel içkisi haline gelmiş olan Sangria şarap ağırlıklı özel bir karışımdır. Kokteyldir yani. İçimi oldukça yumuşak olduğu için onu yudumladığınız anda serin bir rüzgâr gibi sarmalar bütün benliğinizi. Özellikle de havuz başı sefalarında, deniz kenarlarında ya da plaj barlarında yudumlanırsa eğer nefis olur.
Gün içinde içebileceğiniz diğer hafif ve yumuşak içimli lezzetler arasında uluslararası kokteyl türlerinden olan “Bowl”ler (Bôller), “Colller”ler (Serinleticiler) ve “Cold Punch”lar (Soğuk Pançlar) da kavurucu ve yıpratıcı yaz günlerinin enfes lezzetleridir. Bu özel karışımların yapımında genellikle şarap kullanılır. Kırmızı, Beyaz ya da Roze olabilir bu ana içkiler.
Sangria’lar genellikle dömisek kırmızı şarapla hazırlanır. Tadı ve aroması portakal likörü, kanyak ve şeker şurubuyla takviye edilir. Pek tabii ki taze portakal hemen her tür Sangria’da başrolü oynar. Kimi türlerine elma, ananas, çilek ve benzeri meyveler kullanılarak lezzetleri daha da arttırılır.
Önemli olan ve unutulmaması gereken tek şey hazırlandıktan sonra belirli bir süre serince bir yerde dinlendirilmesidir. Buzdolabının sebzelik bölümünün üst katı bu iş için en uygun yerdir. Fazlaca ayrıntılara girmeden basit olarak yapılışını vermek istiyorum sizlere:
Sangria (6 kişilik)
2 şişe (75 cl.lik) Kayra’nın “Cumartesi Kırmızı” Şarabı
5 cl. “Nazen Portakal” likörü
5 cl. Kanyak
5 cl. Şeker Şurubu
2-3 adet orta boy portakal (dilimlenmiş olarak)
2-3 adet misket limonu (dilimlenmiş ve zar halinde kabuk olarak)
Yapılışı ise şöyledir:
Uygun bir kap içine kırmızı şaraplar boşaltılıp üzerine portakal likörü, kanyak, şeker şurubu ve çekirdekleri alınmış portakal dilimleri ilave edilir. Daha sonra uzun saplı bar kaşığıyla hafifçe karıştırılır. Bunun ardından karışıma dilimlenmiş ve helezonik olarak zar halinde kesilmiş misket limonu kabukları ilave edilip iyice karıştırılır ve en az altı saat serince bir yerde dinlendirilir. Böylece ikramı hazır hale gelmiş olur.
Bence ülkemizde Sangria’yı en iyi tutturan bar ustası Cıgır (Jigger) Ahmet lakabıyla ün yapmış olan sevgili meslektaşım Ahmet Çakır Beydir. Kendisi 1960’lı yılların başlarından itibaren uzun yıllar İstanbul Hilton otelinin havuz barının sorumlu barmenliğini yapmış, üstün yetenekli ve yaratıcı bir barmen olarak barlar tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Barda lezzetlerle dans ederdi âdeta. Sangria da bunlardan biriydi.
İstanbul Hilton hizmete açıldığı ilk yıllarda söz konusu özel karışım dönemin en deneyimli bar yöneticisi İtalyan asıllı Sinyor Fericio Pascuale tarafından havuz barın içki mönüsüne konulmuştu. Bilindiği gibi bu özel karışım aromalandırılmış bir soğuk şarap türüdür. Meyve ve meyve kabuklarıyla lezzetlendirilir. Benim söz konusu otelin sekiz barının yöneticiliğini yaptığım dönemlerde Sangria minik toprak testilerle servise sunulur, serviste toprak kâselerle ikram edilirdi.
Hiç kuşkusuz ki İstanbul Hilton eğlence hayatımıza sayılamayacak kadar çok çağdaş yenilikler getirmiş olan tesislerin başında gelir. Kavurucu ve bunaltıcı sıcak yaz günlerinde geleneksel İspanyol usulü Sangria’yı koruyucu bir can simidi olarak bizlere sunan yine söz konusu tesis olmuştur.
Sizlere sağlık ve mutluluk dolu günler diler, en içten saygılarımı sunarım.
Hoşça kalın…