Elif Tanrıyar: “Sol gösterip sağ vuran yazar Vonnegut”
okuma süresi 2 dakikaVonnegut’u kimler okumalı sence? Okumayan birine nasıl tavsiye edersin okumasını?
Vonnegut bence yaş sınırlaması olmayan nadir yazarlardan… ‘7’den 70’e’ klişesi bence ona tam uyuyor. Her nesilden, üstelik her ilgi alanından okur onu rahatlıkla okuyup, kendi zevkine uygun bir şeyle karşılaşabilir. Edebiyatseverler de, mizah tutkunları da, bilim kurgu düşkünleri de ama bu arada dünyanın ve insanlığın sorunlarına, acılarına dair kafa yormak isteyenler de… Vonnegut, bence sol gösterip sağ vurmayı seven yazarlardan… Dünyaya ve insanlığa dair son derece ciddi konuları, acıları öylesine dozunda bir mizah ve sıra dışı bir hayal gücünden doğan bir öyküyle sunuyor ki okurlarına, eğlendiğinizi düşünürken hayata dair en derin mevzular üstünde farkına varmadan kafa yormaya başladığınız fark ediyorsunuz. Kesinlikle bilinç açıcı ama bunu da kendi benzersiz tarzında yapan bir yazar… Son derece de absürt bir yandan da!
April bütün Vonnegut külliyatını yayımlıyor. Ne düşünüyorsun April edisyonları hakkında? Daha önce Dost Kitabevi Yayınları’ndan görürdük kitapları.
Ben şahsen beğeniyorum ve onları da kutluyorum, Vonnegut külliyatını düzenli ve özenli bir şekilde yeniden bizlere kazandırdıkları için…
Vazgeçemediğin Vonnegut metni hangisi? Ve ilk temas ettiğin?
Diğer pek çok okurunun aksine ben Vonnegut’la ilk olarak Mezbaha No. 5 ile değil, Kedi Beşiği ile tanıştım. Otobiyografik özellikler de taşıyan bu roman, sıra dışı mizahı, alttan alta giden hümanist ve düşündürücü felsefesinin yanı sıra tabiri caizse ‘tersten vuran’ bilim kurgu türündeki öyküsüyle de beni çok etkilemişti.
Vonnegut’la beraber kim geliyor aklına? Türkçede mesela?
Açıkçası pek kimse gelmiyor aklıma ona benzeyen. Vonnegut bence gerçek anlamda nev-i şahsına münhasır bir yazar.
Bugün ölüm yıldönümü Kurt Vonnegut’un. Yaşasa ve bir rakı sofrasında otursanız, ona buralardan ne dinletmek isterdin?
Pek rakı sofrası şarkısı değil ama aklıma Bülent Ortaçgil’in “Benimle Oynar mısın?”ı geliyor. Vonnegut’ı ‘oyuncu’ bir yazar olarak gördüğümden, çağrışım yaptı sanırım.