Tarık Tufan: “Saçı şair saçıdır, sakalı şair sakalıdır, ölümü şair ölümüdür.”
okuma süresi 1 dakikaKâzım Koyuncu’yu biz neden çok sevdik? Onu diğerlerinden ayıran neydi?
Bir meselesi, derdi, yarası, aşkı, kavgası, hevesi, öfkesi adına ne dersek, nasıl dersek, işte bir şey vardı gönlünde ve tam de o şeyi hepimiz gördüğümüz için sevdik. Sahnedekiler genellikle şarkı performansı sergilerken, onun bizatihi şarkı olmasını, söz olmasını, ezgi olmasını ve sahneden yüzümüze bir dalga gibi çarpmasını sevdik bir de. Kâzım’ın insanlığını sevdik deyip susacağım aslında. Lafı dolandırmanın âlemi yok. İnsanlığını sevdik.
Aklında en çok kalan görüntü nedir diye sorsam? Bende böyle “görüntü”ler var çünkü ona dair.
Mis Sokak’taki en genç hali. Ayakları birazdan yerden kesilecek gibi yanındakilerle heyecanlı sohbetleri.
Ona neden “şair ceketli çocuk” dedik sence?
Umay Umay’a son söyleşisinde “hayat biter Umay, mühim olan yaşarken neyin bittiği” demişti. Bunu söyleyen çocuk üzerine hangi ceketi giyse zaten o bir şair ceketi oluyor. Bu kadar cesur, adaletli, vicdan sahibi bir adamın giydiği her ceket şair ceketidir. Saçı şair saçıdır, sakalı şair sakalıdır, ölümü şair ölümüdür.