23 Şubat Kötü Tarih – Gene de oyun havası…
1653’te Batı Anadolu’daki şiddetli depremde, Denizli, Nazilli, Tire ve Uşak’ta evler yıkılmış, binlerce kişi hayatını kaybetmiş. Binlerce yaralı insan ve çok sayıda evin yıkılması… Afete ancak üzülmek mümkün. Tire’yi Güneşe Yolculuk filmiyle anımsamak da mümkün. Ne diyelim? Susalım biraz. Bu toprakların afetlerle imtihanı dünkü işte değil, yüzyılların bakiyesi.
1944’te, yaraları halen sarılamayan, binlerce insanın hafızasını iğdiş eden “Büyük Çeçen Sürgünü” yaşanmış. Bu sürgünle 500 bin Çeçen-İnguş, topraklarından Orta Asya’ya sürülmüş. Sürgünlüğün ne demek olduğunu memleketin insanları da iyi bilir. Ki Çeçenlerin akraba olduğu gerçeği de var. Akraba, uzak akraba, ahbap, dost, denizaşırı, okyanusaşırı hiçbir sürgünü kabul etmiyoruz. Sebep olanlara da ah ediyoruz. Çeçen dansını çok seviyoruz.
1991’de Körfez Savaşı. Bizim de hatrımızda olan savaş. Birleşik Amerika’nın Suudi’yi geçerek Irak topraklarına girişi. O zamanki taze özel televizyonlardan savaşı korkuyla izlememiz. Savaşa, ölüme, sürgüne karşıyız. Rakı masasındaki olası ayrımlara bile karşıyız. Daima.
Ve bir ölüm. Halit Fahri Ozansoy, 1971’de buralara veda etmiş.