Günün Bilgisi – Orhan Veli Kanık
okuma süresi 2 dakika(1914-1950) Türk şiirini değiştirenlerin başında gelen büyük şair. Garip’lerin birincisi. Üç kişiydiler. Daha yirmili yaşlarda sarstılar eski anlayışları. Ömrü olsaydı kim bilir neler yazacaktı, şiiri ne kadar zenginleştirecekti. Bir ara “Urumelihisarı’na oturmuşum;” demişti, sonsuz uykusunu da Urumeli Hisarı’ndaki Aşiyan Mezarlığı’nda sürdürüyor.
Melih Cevdet Anday, birlikte geçen lise yıllarında, şiirle nasıl bütünleştiklerini şöyle anlatır: “Şiir, edebiyat yüzünden arkadaş olduk. Dersten kaçıp bahçede bir köşeye gizlenerek, tenha parklarda ağır ağır dolaşarak, yahut evde, elimizde kitaplar, kâğıtlarla geçirdiğimiz o sakin saatleri, hep şiir, edebiyat konuşmaları ile geçen o iyi saatleri andıkça Orhan’ın oyunu, eğlencesi, saadeti hep şiirdi, edebiyattı, diye düşünürüm. Yazları İstanbul’a, Beykoz’a giderdi. Dönüşünde arkadaşları ile oynadıkları piyeslerden bahsederdi. Başka bir hevesi, merakı yoktu.”
Şiirlerinde gençliğin, aşkın, avareliğin, ciddiyetin, hayatın çok izi vardır. Biraz da rakının…
Macar Lokantası’ndaki bütün sarhoşlara Oktay Rifat’a selam söyletir, Montör Sabri ile geceleri
sokakta sarhoş konuşur. Sarhoş olunca, sol elini anımsar. Kafaları çekip Galata’ya dadandığı
dedikodusunu kabullenmez. Rakı içer efkârlanır. Deli eder onu bu dünya, bu gece, bu yıldızlar,
bu koku, bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç. Şiir yazıp eskiler alır. Eskiler verip musikiler
alır, rakı şişesinde balık olmayı ister. Şiirinin en yüksek alkollü dizesidir bu.
Ama arkadaşı Melih Cevdet Anday bu isteğinin hiç de gerçek bir içicilik özleminden kaynaklanmadığını söyler: “Sanıyorum bizim kuşaklarla birlikte ozanların, yazarların, sanatçıların içki tüketiminde önemli bir artış oldu. Ama içki üstüne unutulmaz bir şiir yazıldığını söyleyemeyeceğim. Orhan Veli’nin Bir de rakı şişesinde balık olsam dizesi rakıyı anlatmaz, Ahmet Haşim’in Göllerde bu dem bir kamış olsam dizesine naziredir.”
Bu üç arkadaş, ünlü Fransız ozan Philippe Souphoult’ya ilk rakısını Yaprak dergisinin sözde yönetim evinde, Orhan Veli’nin tek odalı evinde içirirler. Souphoult, “Şiiri bütün dünyada aradım, İstanbul’da buldum” diyecektir.
Bu sözü söylerken tamamen ayıktır. Rakıdan pek bir iz kalmamıştır ama genç Türk şiirinin izi hiç silinmemiştir Souphoult’da.
Rakı Ansiklopedisi‘nden alınmıştır.