Günün Bilgisi – Balat
okuma süresi 2 dakikaHaliç’in tarihi yarımada tarafında, Ayvansaray ile Fener arasında yer alan tarihi mahalle. Eski adı Palatiyon (saray kapısı) olan Balat, Bizans döneminden itibaren daha çok Musevilerin yaşadığı bir yer olagelmişti. İstanbul’un fethinden sonra fasılalarla Avrupa’dan gelen Museviler de Balat’a yerleştirilmişti. Gerek gayrimüslim nüfusun yoğunluğu, gerekse ticaretin her dem canlı olduğu işlek bir liman oluşu, Balat’ı tıpkı Galata gibi gedikli meyhaneleriyle ünlü bir semt haline getirmişti.
Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Balat Kapısı ve civarında birçok meyhanenin bulunduğu not düşülüyordu. 19. yüzyıl İstanbul tarihçisi Mehmet Tevfik de ünlü Meyhaneler Risalesi’nde Balat meyhanelerini saymadan edemedi: Merkezde Karanlık, Koço Kalfa, Köroğlu, Bahçeli,Yarım Balat, Karanfil, Yasef; sur kapısı dışında Dülgeroğlu, Hacı Miron, Hacı Avram, Gümüş Endaze, Bayraktar, Çingene Müslim… Bu meyhanelerin hiçbiri günümüze ulaşamamıştır.
O dönemden yakın zamana kadar açık kalan meşhur Agora Meyhanesi de 1999’da kapanmıştır. Bugün Vodina Caddesi üzerindeki bulunan Agora Meyhanesi’nin tarihi meyhaneyle bir akrabalığı yoktur. 1990’ların ikinci yarısından itibaren sanayinin merkezden uzaklaşmasının hızlanması ve 2007’de uygulamaya konan Fener-Balat-Ayvansaray Yenileme Projesi, Cibali-Balat arasına birkaç iyi balık lokantası açılmasını sağladı. Ama semtin tarihsel dokusu ve kökleri Bizans’a dayanan mahalle hayatına ciddi zarar veren bu çabalar Balat’ın meyhane geleneğini canlandırmaktan hayli uzaktı.
Rakı Ansiklopedisi‘nden alınmıştır.