Günün Bilgisi – Rakı büyüleri

okuma süresi 3 dakika
İstanbul’un Müslüman kadınları, akşamcı kocalarını veya erkek çocuklarını rakıdan vazgeçirebilmek için büyü ve efsunlara başvurma yolunu çok sık kullanırdı.

İstanbul’un Müslüman kadınları, akşamcı kocalarını veya erkek çocuklarını rakıdan vazgeçirebilmek için büyü ve efsunlara başvurma yolunu çok sık kullanırdı. Bu büyülerden en bilineni, içki şişesine çaktırmadan bir parça ölü toprağı koymaktı. Bir başka çare de, o zamanlar çok tutulan ve kehanetine inanılan Merkez Efendi veya Cafer Baba türbelerine gidip, bu zatların sandukalarının başında bulunan sarıkların tülbentlerinden bir parça kesip almak ve onunla sarhoşa tütsü yapmaktı. Ahmet Rasim bu konuda hoş bir anısını şöyle anlatıyor: “Gençlik zamanımdı, yeni evliydim. Bir gece eve hem geç hem olgun (!) geldim. Üst kata çıkamadım, alt kattaki bir odada sızmış kalmışım. O gece annem de bizdeymiş ve gündüz Merkez Efendi türbesine gidip tütsülük tülbent kesmiş. Karıma Hadi git küreğe biraz ateş koy, ben oğlanı tütsüleyeyim, demiş. Ben yangından çok korkarım. Başımda tütsü yapılırken yanık bez kokusunu duyunca birden ayıldım ve heyecanla ayağa kalktım, annem hemen odadan çıktı gitti. Uyku beynime vurduğu için karımı çağırdım: Bana yukarıki dolaptan rakı getir, dedim. Tütsü etkisini göstermişti!”

Üç kez okunmuş ve üç kez sudan geçirilmiş muskayı akşamcının giysisinin içine gizlice dikmek bir başka yöntemdi. İçki düşkünlerinin bu muskayı görüp söküp atmaması için giysilerinin en gizli, el değmez taraflarına dikilmesine özellikle dikkat edilirdi. Tiryakiyi ikna edip Eyüp Sultan Camii’ne götürerek Nasuh Tövbesi denen ve bozulması imkânsız kabul edilen tövbeyi ettirmek de etkili olduğuna inanılan bir yöntemdi. Ahmet Rasim, dinsel korkular yüzünden bu tövbeyi edenlerin yüzde altmış-yetmişinin bir daha içki içmediğini söyler. Bir başka usul ise zemzem suyu içirip tövbe ettirmektir.

Bütün büyü ve efsunlar bir yana, Ahmet Rasim akşamcıyı rakıdan vazgeçirmenin en etkili yolunu bulmuştur. Üstat, içki monopolü haline gelen Tekel İdaresi’nin kötü rakı üretmesinden şikâyetçidir, eski dönemin nefis rakılarını aramaktadır. İçkiye karşı amansız bir savaş veren Yeşilay kurumunun ilk başkanlarından Doktor Fazıl Berki Bey’e şöyle hitap eder: “Tekel İdaresi ile, piyasaya sürdüğü rakıları hiç değiştirmeyeceği konusunda bir kesin anlaşma yapın; meseleyi kökünden halledersiniz.” Bu kanıya varmasının nedenini de şöyle açıklar: “Sıcak bir gün yeni Tekel rakılarından bir kadeh içtim. Sabaha kadar ağzım aç çingene hindisi gibi açık kaldı. Artık bir daha ağzıma koyamam.”

Rakı Ansiklopedisi‘nden alınmıştır.
Görsel: 1920’lerden bir meyhane tasviri. Aydede, 1922.

About The Author

Copyright © All rights reserved. | Newsphere by AF themes.