Lahmacun
okuma süresi 2 dakikaOrtadoğu, özellikle de Suriye (Halep)kökenli bir yemektir. Adı, Arapça et anlamındaki lahm ve yoğrulmuş (hamur), hamur kıvamında anlamına gelen acîn sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur . Ömer Asım Aksoy lahmacunu şöyle tanımlıyor: “Et, domates, soğan, sarımsak, maydanoz ile beraber kıyıldıktan sonra pide hamuru üzerine yayılarak fırında pişirilmekle meydana gelen yiyecek, etli ekmek.” Ülkemizde ev sahipliğini Gaziantep ve Urfa’nın yaptığı lahmacun her iki ilde de başlı başına sosyolojik bir ürün, hatta başlı başına bir kültürdür. Salt bu özelliği ile dahi bölgedeki rakı sofralarının vazgeçilmez lezzetlerindendir. Öte yandan Mersin’den başlayıp tüm Güneydoğu hattı boyunca çeşitlenmiştir. Örneğin Kilis, Urfa, Antakya, Adana ve Mersin lahmacunları soğan ile yapılan Halep usulüdür; kış lahmacunudur. İsteğe göre nar ekşisi ve ceviz de eklenebilir. Yanında salata olarak limon, maydanoz ve turp bulunmalıdır. Bu yörelerde aksi belirtilmedikçe fındık lahmacun olarak hazırlanan yiyecek, Kilis ve Şanlıurfa’da bilinen boyda hazırlanır. Ama, Urfa lahmacunu için isotlu ve tarçınlı olması gerektiği de söylenmelidir. Gaziantep lahmacunu ise mevsime göre kış için sarımsaklı, yaz için yeşilliklerden yapılarak sebzeli olur. Kalitenin temel belirleyeni et olsa da, Antep’te lahmacun bir zamanlar iç yağı ile yapılmakta; bundan ötürü çıtır çıtır değil, yumuşak olmakta, dolayısıyla pişirilen lahmacunların ancak dörtte biri dürüm yapılacak kadar sağlam kalabilmekteydi. Şimdiyse çoğunlukla koyunun karın bölgesinden alınan etler kullanılıyor. Böylece hem yağlı hem de gevrek lahmacun hazırlanabiliyor.
Rakı Ansiklopedisi‘nden alınmıştır.