Günün Bilgisi – Cahit Sıtkı Tarancı
okuma süresi 2 dakika(1910-1956) Melankolik dizeleri ile tanınmış, Otuz Beş Yaş ve bir meyhane klasiği olan “Abbas” şiirleriyle özdeşleşmiş şair. Sait Faik ve Orhan Veli’nin can yoldaşı, kadeh arkadaşıydı.
İçkiye, özellikle rakıya pek düşkündü. Öyle ki, kendisinden sonra gelen İkinci Yeni kuşağında onun yerini ancak Edip Cansever gibi bir büyük içici doldurabildi. Ankara’da bulunduğu dönemde Kürdün Meyhanesi’nin, Üç Nal’ın müdavimlerindendi.
Buralarda Nurullah Ataç, Ahmet Muhip Dıranas, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat, Mehmed Kemal, Fahir Aksoy gibi edebiyatçı ve sanatçılarla yarenlik etti. Uzun içki gecelerin “Paydos” adlı şiirinde anlattığı Hilmi Baba’da bitirmeyi severdi.
Geçimini sağlamak için her hafta Cumhuriyet gazetesine yazdığı öykülerden birinde (Mavromatis Efendi, 5 Kasım 1944) İstanbul’dayken sürekli gittiği bir meyhaneyi anlatır. Parmakkapı’daki Afrika hanının altındaki küçük, mermer masalı, bu sevimli meyhane ve Cahit Sıtkı’ya çok ayrı itibar gösteren şef garsonu Mavromatis Efendi, Mehmed Kemal’in anılarında da yer alır. Meyhanenin şef garsonu kısacık boylu, mesleğinin ehli bir Rumdur: “… kırk beş elli yaşlarındaydı .Yüzünde hiç eksilmeyen tatlı bir gülüş vardı. Uğraşını beğeniyle, neşeyle yürütüyor, bir kadeh bile içmediği halde sözde çakırkeyf görünüyordu.”
Bu dost canlısı meyhaneci Cahit Sıtkı’nın 1938’de yayımladığı “Akşamcı” öyküsünde de yer almış, Hüseyin Rahmi’nin dikkatini çekmişti. Hatta Hüseyin Rahmi onu yaşlı bir yazar sanarak tanışmak istemişti: “Mavromatis Efendi, başının hizasında tuttuğu sol elinde benim tepsi, serbest kalan sağ elinde siyah gözlüklünün rakı kadehi bize doğru akıverdi. Öyle bir donatış donattı ki sofrayı, daha ağzım ıslanmadığı halde içim açıldı. Bu arada komşu masaya da rakı kadehini bırakmıştı.”
Rakı Ansiklopedisi‘nden alınmıştır.